Türkiye'deki namaz vakti tartışmalarına bakıyorum ve çok üzülüyorum. Ne kadar saçma ve aptalca bir taşma.
Eskiden takvim mi vardı? Eskiden namaz vaktini tüm insanlara yazılı ulaştırma yöntemleri mi vardı ki şimdi kıran kırana kapışıyorsunuz?
Herkeste akıl fikir var. Kalkar gökyüzüne bakar hesaplar keyfine göre takılır. Eskiden öyle yapmıyorlar mıydı zaten?
yok efendim falanca 5 dakka önce filanca 5 dakka sonra deyip birbirlerini yiyorlar. Ulan adam camiye gelecek namaz kılacak. sana ne kaç dakika nerede ne olduğu..
Farz olan şey namazın kılınmasıdır. Ve adamda o farzı yerine getirmk için yola çıkmış. Sen karga tulumba takvim kavgasına giriyorsun.
Yapacağın şey takvim kavgası değil, daha çok insanı nasıl camiye çekerim bunun stratejisini oluşturmak olmalı.
Adam bunlarla değil de var olan bir avuç namaz kılanı da nasıl kaçırırım bunun derdine düşmüş.
Kılmayana namaz kıldır. Namaz nedir bilmeyeni namaz nedir onu öğret. Boşver gerisi. Kuranda hadislerde namaz vakitleri ile alakalı tonla hadis ayet var. Gider bakar uygular.
* * *
Gelelim bu vakit olayını. Kafalarını türkiyeye gömmüş olanlar zannediyor ki bu vakit olayı sadece türkiyede var. Ve sanki bu vakit hesaplamaları cemaatlere özgüymüş gibi lanse etmeye kalkan İDEOLOJİ kurbanı din simsarları var.
Kafanızı kaldırın ve şöyle tüm dünyaya bakınız. Daha biz müslümanlar olarak gökte gördüğünüz ayın gözüküp gözükmediğinde ittifak edememişiz ki namaz vaktinde ittifak edebilelim.
Allah aşkına ya; Kurban da hac mevsiminde ramazanda daha hicri takvimde birlik sağlayamamışsınız ki, sabah namazında öğle namazında birlik sağlayabilesiniz.
Namaz vakti hesaplama yöntemlerinde tarikat cemaat farklılığı değil MEZHEP farklılığı vardır.
Türkiyedeki vakit hesaplama yöntemi de dünyadaki diğer ülkelerde kurgulanan formüllerin türkiyede uygulanması gibidir.
Aslında yapılan kavga teşbihte hata olmazsa, IPhone mu daha iyi samsung mu kavgasından hiç farkı yok. Ulan ikisini de üreten gevur. Kalk müslüman olarak sen kendin bir şey ürette göreyim.
* * *
Dünyada kullanılan temelde 5 farklı hesaplama yöntemi göze çarpıyor.
Bunlardan birincisi egypten yöntemi olarak bilinenidir. Mısır merkezli bir hesaplama yöntemidir. Osmanlıya dayanır. Sunni araplar ve ehli sünnet dünyası genelde bu yöntemi seçiyor. 1983 öncesi Türkiyede diyanet takvimlerimiz de bu yönteme göredir. Daha çok temkinli namaz vakitleri vs gibi isimlerle de anılır. Malezya endenozya gibi sunni devletler de bu yönteme yakın hesaplamalarla namaz vakitlerini belirlerler.. 200 milyonluk endenozyalıların namazları olmuyor mu şimdi?
İkincisi ise muslim world league MWL diye geçen bir kurumdur. Azcık ingilizcesi olan bile googleye yazıp tonla bilgiye ulaşabilir.. 1960 larda suudluların sponsorluğuna kurulmuştur. Vakit hesaplama yöntemini islami astromik değerlere göre değil de avrupalıların bilimsel diye tarif ettikleri astromik verilerine göre yeniden güncellemiştirler. Olay budur. Bugün Türkiyede diyanette 1983 sonrası bu yönteme geçmiştir. Doğrulu yanlışlığı değil konumuz..
Ancak türkiyede vakit tartışmalarını doğuran şeyin kökeni Türkiye dışında dünyada gelişen olaylardır. Zaten bizde bu vakitleri adam gibi hesaplayack bir tane bile uzman yok. Bu işler para ister. Astronomi alanında yatırım ister. Dünyanın bir çok merkezine gözlem evleri açmayı gerektirir.
türkiyede takım tutar gibi taraftarlık yapan ağzı olan konuşanlar vardır. sadece kendimizi avuturuz. Yapılması gerekenleri konuşmak yerine boş kavgalar peşindeyiz. Sen haklısın ben haklıyım modundayız.
ayetler açık net. hadisler ortada, yıllardır islam alimlerin araştırmaları ortada.. yetiştir astronomi uzmanlarını yap yatırımlarını bilimsel olrak delilleri ile koy ortaya.
eşeğin peşine takılan develer gibi, avrupalıların bilimsel verilerin peşine takılıp sonra taraftarlık yapmaya gerek yok.
üçüncü hesaplama yöntemi yine vahhabi suudların ümmul kura dedikleri bir hesaplama şeklidir.
dördüncü hesaplama yöntemi pakistanlı müslümanlarca yapılan bir hesaplama yöntemidir.
beşincisi ise amerikada bir grup müslümanca ortaya atılan başka bir yöntemdir.
* *
Adı ne olursa olsun daha biz ramazan başlangıcında bir ittifak edemişken vakitlerde ittifak beklemek ahmaklık olur.
Bunun yolu kavga gürültü etmek değil bilimsel araştırmalarla tarihi delilleri ile ortaya koyabilmektir. Bu milyarlarca dolar bütce demektir. Elini taşının altına koyabilmektir
* *
Peki bu şartlar altında ne yapmalıyız;
Türkiyede takvimler arasında ucurum fark yoktur. Birisi osmanlıya dayanan mısır hesaplama yöntemine göre iken diğeri de MWL kurumunun 1970 yıllarda avrupalılara dayanarak geliştirdiği yeni yöntemdir.
Biz de her iki takvimi birden kullanabiliriz. En sağlıklısı en akıllacası bu. Zaten eskiden takvim mi vardı? Hayır..
O halde..
İşi garantiye almak en akıllıcası.
Örneğin iftar vaktini düşünelim. Arada en fazla 1 dakika fark oluyor. hadi bilemedik 2-3 dakika.
Akşama kadar aç beklemişsin de 1 dakika daha mı bekleyemeyeceksin. Hem diyanete bak hem diğer geleneksel takvimlere bak. Bir dakika sonra açıver orucunu. Vakti girer girmez zinhar orucunu açacaksın diye ayet mi var? Ölmezsin bir dakika daha bekleyiver.
Zaten ezanın okunması bir dakikadan uzun sürüyor. Alt tarafı imam Allahı ekber der demez değil de ezanı bitirince açıverirsin iş biter.
Öğle namazı hakeza 3-5 dakika fark var. namazını 3 dakka sonra başlatıver ne olacak. Kurtların mı dökülecek? tüm kavga bunun için mi yani?
Ya sen bu güne kadar hiç mi namazı son dakikaya bırakmadın?
Zaten namazın farz olabilmesi için vaktin girmesi gerekmez mi? işi garantiye al 2 dakka da duruver ne olacak? Yeter ki sen namazını kıl. Asıl mesele namazı kılman değil mi? Namazı kılabiliyor olman değil mi? Daha neyin kavgasını yapıyorsun.
Acı bir gerçek var o da millet doğru düzgün namaz kılmıyor. Bir çokları da namazları son dakikaya bırakıyor. biz de oturmuş 2 dakika önce başladık 3 dakika sonra başladık bunun kavgasını yapıyoruz. Bu kadar saçmalık olabilir mi? Mesele milleti namaz kıldırabilmek. Buna kafa yorun siz..
Bir de şu var. örneğin ikindi namazı için 10 dakika fark olsun. namazı son dakikaya bırakmayız da yine de oldu ki gecikti, diyanete bakarsın 10 dakika öncesinde daha erken eda ediverirsin. Riske atmazsın. Olay biter
* *
Şimdi asıl mesele sabah namazında başlıyor. oruç tutarken oruca niyette ciddi sıkıntı yaşanıyor.
Peki ne yapacağız?
Ya zaten bir çok kişi akşam yiyerek yatıyor. sahura bile kalkmıyor. İlla son dakikaya kadar birşey yiyeceğim diye beklemek zorunda değilsin ki..
Biraz aklını kullan. Bu ideolojik bakanların inatlarına kapılıp namazını orucunu riske atacağına stratejik davranıp akıllıca tüm takvimleri bir arada kullanabilirsin.
Sabah namazını kılmak için diyaneti esas alırken, oruca niyet ve yeme içmeyi kesme işinde diğerini esas alabilirsin.
Milletten sana ne.. Sanki öldüğünde orucun kabul olmazsa sorumluluk alacaklar. Bunların ideolojik kavgalarına girmek yerine kenarda durup kendi çıkarına bakarsın. işine geleni kullanırsın.
10-15 dakika oruca erken niyet etmek kimseye koymaz. Kimse 15-20 dakika önce yeme içmeyi kestim diye açlıktan ölmez. Yahu zaten bir çok kişi akşamdan niyet edip yatıyor, sahura bile kalkmıyor. Niye daha son dakikaya kadar beklicem diye uğraşıyorsun.
Bir arkadaşımız oruc yeme içme güneş doğma vakti ile biter zan edip güneş doğuncya kadar yemeye devam etmişler ailecek.. Al sana tuttuğu oruçları yediler. Niyet iyi güzel hoş ama eksik bilgi oruçlarından etti. ve kaza etmeleri gerekir.
Sen zaten oruç için kalkmışsın biraz erkenden yemeyi kessen ölmezsin. Geri bütün kavgalar tartışmalar palavralar seni değil de ideolojisini düşünenlerde kalsın.
Sen kendi ibadetini düşün. Bütün ideolojilerin canı cehheneme..
ben hangisi haklısı, hangisi haksız diye girmiyorum. Ama yarın ahırette hesap verirken seni oruç yedirenler vebalini almayacak. Allah sana araştırsaydın ey kulum diyecek.. Falanca kulum filanca yerde böyle bir taktik yazdı ama sen alay ettin, dalga geçtin. tiye aldın. ona değil de seni kandıranlara tabi oldun diyecek. akşama kadar aç kaldığınla kalacak, vakti girmeden kıldığın namazlarınla kalacaksın.
Zaten her ikisi de doğru ise sıkıntı yok. Ya temkinsiz olan hatalı ise ne yapacaksın?
Neden ibadeti kuru bir inat uğruna riske atıyorsun ki? Yarın ahirete götüreceğin ibadetlerinden başka neyin var ki?
Asıl cahillik her ikisini de gözönüne alamamaktır.
Ne diyordu peygamber efendimiz, ümmetim şerde ittifak etmez. Olay o kadar basit. Hangisi şer ise artık. Ortada ittifak yoksa, arıza vardır. stratejik düşün, işine geleni seç.
Biz de nasıl stratejik düşüneceğini yazdık. Mesele kolay geleni seçmek değil stratejik olanı seçebilmektir. Sonucta irandaki şiilerin caferilerin de bir çok kolaylığı var, o daha kolay diye şiiler gibi mi yapalım?
Bırakın cahiller kavgasını yapsınlar. Biz kendimize bakalım. Ahırette herkes kendi hesabını verecek. Diğer tarafta Allah avrupalı astronomi uzmanı hristan bilimadamlarına neden islami hesaplamaları da gözönüne almadın diye sormayacak. o zaten gevur. Ama müslümana neden doğruyu araştırıp ulaşmadın diye soracak. Ya da neden akıllıca düşünüp riskten uzak durmadın diye soracak.
* * *
Gelen ilim nereden kimden geldiğinin bir önemi var mı?
Sen hangi bindiğin arabayı kimin ürettiğine bakıyorsun?
sen hangi telefondan kimlerin nemalandığını araştırıyorsun?
sen markete gittiğinde hangi ürüne ödediğin paranın bir müslümana kurşun olarak dönebileceğini düşünüyorsun?
Gevura tıkır tıkır paralarını öderken hiç dert edinmiyorsun da bir başka müslümandan gelen doğru ilimde mi şüphe ediyorsun? Üstelik sana daha dikkatli temkinli olmanı tavsiye ediyorken.. ister beğen ister beğenme ama adam sana ihtiyatlı ol diyorsa vardır bir bildiği de akıllıca davran. Salla gerisini. Seni doğrudan uzaklaştıran yarın ahirette de ilk seni satar merak etme. Gelipte şefaat edecek değildir. Zaten şefaatin varlığını bile inanmaz. Onu bile inkar eder.
O yüzden aklını kullan. İlim çinde bile olsa gidin alın diyen peygamberin ümmetiyiz. Doğruyu nerede görürsek alıp uygularız.
Bırakalım tartışmaları kavgaları isteyen istediğini istediği gibi uygulasın. Herkes malını kor pazara beğenen alır beğenmeyen almaz.
Olay budur